HAYAL KURAN MUTLU ÇOCUKLAR

2012 yılında Almanya’nın Hannover kentinde adına dördüncü sanayi devrimi de denilen Endüstri 4.0 ilan edilmiştir. Çok kısa bir sürede gelişmiş endüstriyel ülkeler, örneğin ABD, Japonya ve İngiltere vs. konuya yakından ilgi göstermiş ve gerekli altyapı hazırlıklarına başlamışlardır. Türkiye’nin de dahil olduğu gelişmekte olan ülkeler ise endüstriyel devrimin bu yeni şekline adapte olabilmek için insan kaynakları, eğitim, dijital dönüşüm dahil kamu ve özel sektörde bir takım tedbirler almaktadır.

Endüstri 4.0 Devrimin ilk amacı, yeni üretim sistemine bir an önce geçilmesi için dijital dönüşüm ve altyapıların tamamlanması, nihai amacı ise dünyada bu geçisin sağlandığı tüm Akıllı Fabrikaların (Smart Factory, Ligths Out Factory) birbirleriyle iletişim halinde olarak sürekli, kesintisiz ve kişiselleştirilmiş ürünlerin üretilmesinin sağlanmasıdır.Endüstri 4.0 teknolojik bileşenleri olarak sayılan, içlerinde IR (infrared, bir çeşit küçük çip) etiketli nesnelerden (IoT, Internet of Thing) gelen kullanıcı verilerinin Bulut Sistemlerinde (Cloud System) depolanabilmesi, burada depolanan Büyük Verinin (Big Data) anlamlı bir şekilde analiz dilmesi ve işlenebilmesi, internetin bu kadar yaygın olduğu bir yerde Siber Güvenlik (Cyber Security) sorunlarına yeni çözümler bulunması, Otonom Robotlar (Robot, Cobot (Collaborative Robot, İşbirliği Yapan Robot, Drone vs.) sayesinde tehlikeli ve ağır yerlerde insan kayıplarının önlenmesi (örneğin madencilik, petro-kimya, otomotiv, inşaat ve ilaç sektörlerinde), ARGE sürecinde Simülasyon ve Sanallaştırma yapılarak olası tasarım maliyetlerinin azaltılması, Katmanlı Üretim (3D baskı) yapılarak bireysel ve kişiselleştirilmiş ürünlerin evlerde bile üretilebilir hale getirilmesi (evlerimiz birer küçük fabrika olması öngörülmektedir) gelmektedir. Bu devrimin en büyük zararının ise şu anda sahip olduğumuz meslekler yönünde olacağı yönündeki tahminlerdir.

Şu anda aktif çalışan en popüler Yapay Zekalardan birine (Microsoft Bing AI) şu soruları sorduğumuzda bakın ne cevap vermektedir:

Soru: Geleceğin mesleği sence nedir?

Yapay Zeka (Microsoft BING AI): Geleceğin meslekleri hakkında birçok farklı görüş bulunmaktadır. Bazılarına göre geleceğin meslekleri arasında yapay zeka uzmanları, veri bilimcileri, robot mühendisleri gibi teknoloji odaklı meslekler yer alırken bazılarına göre ise sağlık sektörü, eğitim sektörü gibi insan odaklı meslekler ön plana çıkacaktır. Gelecekte en çok kazandıran meslekler arasında ise 3D üretim mühendisliği, genetik çeşitlilik memurluğu ve robot mühendisliği gibi meslekler yer almaktadır.

Soru: Endüstri 4.0 ile hangi meslekler kaybolacak hangi meslekler çıkacaktır?

Yapay Zeka (Microsoft BING AI): Endüstri 4.0 ile birlikte birçok meslek grubunda değişimler olması bekleniyor. Endüstri 4.0 ile endüstrinin işleyişinden, yönetim organizasyonuna kadar birçok alanda olacağı gibi iş tanımlarında ve çeşitlerinde de oldukça önemli değişimler olması bekleniyor. Endüstri 4.0’ın beraberinde getireceği planlanan 10 meslek grubu şunlardır: Veri Bilimcisi, Yapay Zeka Mühendisi, Robotik Mühendisi, Siber Güvenlik Uzmanı, Endüstriyel Tasarımcı, İnsan Kaynakları Uzmanı, Yönetici Asistanı, Dijital Pazarlama Uzmanı, İş Analisti, Enerji Yöneticisi

Endüstri 4.0 ile standartlaştırılabilir emek ve yoğun işler robotik sistemlere devredilmeye başlandı. Bu da demek oluyor ki yakın zaman sonra üretim sahalarında sadece teknisyenler ve mühendisler kalacak.

Siber sistemler yalnızca endüstriyel üretim sektöründe değil tüm iş alanlarında yaygınlaşacak. Endüstri 4.0 ile birlikte birçok meslek grubunda değişimler olması bekleniyor. Endüstri 4.0 ile endüstrinin işleyişinden, yönetim organizasyonuna kadar birçok alanda olacağı gibi iş tanımlarında ve çeşitlerinde de oldukça önemli değişimler olması bekleniyor.

Bu süreçte toplum hayatımız da daha önceki devrimlerde olduğu gibi birçok yönden değişime uğrayacak. Nasıl mı? Örneğin bugün bildiğimiz bazı mesleklerin otomatize olacağı ve kaybolacakları ve onların yerine bambaşka yazılım ağırlıklı mesleklerin geleceğine dair akademik çalışmalar da yapay zekanın verdiği bu cevapları doğrular niteliktedir. Endüstri 4.0 devrimi ile Yapay Zeka (AI) ve otomasyonun sadece endüstriyel alanda değil sosyal alanda da hakim hale geldiği bir dünyaya doğru evrilmekteyiz.

Robotik Kodlama danışmanlığında bulunan bizler de bu süreçte vizyonumuzu yenileyerek, çocuklarımızın bu sürece iyi hazırlanmalarını sağlamaya odaklanmaktayız. Kullanacağımız Lego Eğitim Materyalleri ve STEM müfredatı ile çocuklarımıza eğlenceli bir ortamda tasarımlarını oluşturabilme, algoritma oluşturma, kod yazabilme becerisi kazandırabilme, problem çözme ve analitik düşünme becerilerini geliştirmelerini amaçlıyoruz.

Bilindiği gibi yazılım dünyası üçe ayrılmaktadır ve bunlar birbirinin devamı niteliğindedir. Başlangıçta MAKER olmak, ikinci aşamada CODER (Kodır diye okunur) olmak ve en son safhada ise HACKER olmak vardır. (Not: Lütfen Hacker kelimesini sadece kötülük olarak görmeyelim. Kendi içinde iyi ve kötü hacker olarak ayrılmaktadır.)

MAKER, İngilizce kelimenin make (yapmak) fiilinden türetilmiştir, kısaca kişi bizzat kendi bir şeyler üretmeye çalışır. Üreten kişiye ise “Maker” denir. Bu aşamada kişi daha çok kullanılan uygulamaları iyi öğrenir, başkaları tarafından yapılan tasarımları önce taklit eder sonra kendi mekanik tasarımlarını oluşturur. Bu kendi içinde eğitsel anlamda bir süreci gerektirir. 

Bizler de eğitimlerimizde Legolarla yapacağımız mekanik tasarımlarda çocuklarımızın iyi birer MAKER olmalarına destek olmaya çalışırız. Bu aynı zamanda çocukların bilişsel gelişim dönemlerinde zihinsel kapasitelerini etkin şekilde kullanmalarına yardımcı olur. Yapılan robotik kodlama atölye çalışmalarında çocukların dikkat, algı, bellek, problem çözme, hafıza, zeka, yaratıcılık gibi bilişsel süreçleri de desteklenmektedir.

Bu aşamada çocuklar nesneler ile iletişimin önemini kavrarlar. Bu kapsamda ince motor kasları ve bilişsel yetenekleri gelişen çocuklar ilerleyen aşamada Arduino, Microbit, Keyestudio, Rasperry, Makey Makey ve benzeri hazır elektronik kartlar ile kendi projelerini yapmaya, kendi drone’larını tasarlamaya, üç boyutlu çizim yeteneklerini geliştirerek 3D yazıcılar ile bir şeyler basmaya kısacası üretmeye başlarlar. 

CODER’ lığa geçiş bu sayede sağlanır. Çünkü hazır elektronik kartlar blok ve metin temelli kod ve yazılım konusunda çocuklara bir hayli destek vazifesi görürler. Bunlar yapılırken bazı kolaylaştırıcı programların öğrenilmesi ve kullanılması da ihmal edilmemelidir: Scratch, ThinkerCAD vb…

CODER aşamasında ise kişi çeşitli yazılım dillerinde kod yazabilmektedir. Bilgisayar uygulamaları ve cihazlar için talimatlar geliştirmek için bir veya daha fazla programlama diliyle çalışabilen yetenekli bir profesyoneli kişiyi ifade eder. Kodlayıcılar, bazen bilgisayar programcısı, yazılım mühendisi veya diğer terimler altında da yer alabilirler.

Özetle Coder dediğimiz şey kendisine verilen işi koda döken kişiye denilmektedir. Dünyada en yaygın bilinen yazılım dilleri Java, C, Python, PhP, Visual Basic, Javascript vs’dir. Çocuklar ve gençler bunlardan ihtiyaç duydukları, merak ettikleri ve değer verdiklerini öğrenme yoluna giderler.

HACKER ise, bilgisayar sistemlerine izinsiz olarak giren ve o sistemleri kontrolüne alan veya sistemlere zarar veren kişi veya onları önlemeye çalışan kişilere denir. Buradaki amaç yapılan sistemlerin güçlerini: güvenlik duvarlarını, şifreleme sistemlerini, dosyalama yöntemlerini, çalışma sistemleri vs. test edilmesi maksadıyla, bunları zorlayacak kişilerin varlığına olan ihtiyaçtan kaynaklanır.

Hackerler ile ilgili genel kanı kötü amaçlı işlemler yapmaları yönündedir oysa iyi niyetli ve güvenlik önlemlerini güçlendirmek isteyen hackerlar da bulunmaktadır. Unutulmaması gereken şey her şeyin zıddı ile bilindiğidir.

İşte şu birkaç paragraftan oluşan yazıda bile onlarca kelime ve kavram günlük konuşma dilimize katılmaktadır. Artık teknoloji odaklı bambaşka bir lisan ortaya çıkmaktadır. Danışmanlığında bulunacağımız öğrenciler sadece Lego’lar ile tasarım yapmakla kalmayacak aynı zamanda bu kavramların içeriğinde yer alan STEAM müfredatına “bilim, teknoloji, mühendislik, sanat ve matematik” multi-disipliner yaklaşım konularına da hakim olabileceklerdir.

Bizler yaptığımız okul dışı etkinlik ve faaliyetlerle çocuklarımızın bilişsel gelişimlerine katkı sağlamaya çalışıyor ve zekâlarının gelişimine destek oluyoruz. Onların minik kalplerine dokunuyor ve geleceklerini kodlamaya çabalıyoruz. 

Bilindiği gibi yapılan her türden bilişsel etkinlik, çocuklarımızın zekalarının gelişimine katkı sağlamakta ve zeka düzeyi de ancak bilişsel etkinlik türünün artması ile ilişkili olarak ortaya çıkmaktadır. Robotik kodlama etkinlik ve faaliyetlerinde bulunan çocukların yaşıtları ile kıyaslandığında sosyal hayattaki pek çok güçlüğü yenebildikleri (düzensizlik, aşırı hareketlilik, tırnak yeme/ele ağza götürme gibi alışkanlıklar, sosyal medya bağımlılığı vs.) ya da bu konuda çaba sarf ettikleri, matematiksel ve mantıksal işlemleri daha çabuk gerçekleştirdikleri, müfredat konularını daha çabuk kavrayabildikleri ve hafızalarını güçlendirmede etkili olduğu değerlendirilmektedir.

Atölye etkinliklerimizde eğitmenlerimiz, çocuklarımızın yapacakları proje veya robotlarda tüm bilgi, deneyim ve tecrübelerini bir saat gibi kısa bir süreye sıkıştırarak onları “hayal kurabilen mutlu çocuklar” haline getirmeye çalışmaktadır.

Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir